..: M. METİN BAŞBAY KİŞİSEL WEB SİTESİ :..

Yurt dışı turlarımda diğer bir hobim “Dünya Mutfakları” ön plana çıkmaktadır. Yani Metin BAŞBAY aynı zamanda bir gurme ve yaratıcı bir aşçıdır. Ankara Barosunun Gölbaşında işletmekte olduğu bir tesis vardı. Bu tesis senelerce kiracılara verilerek, avukatlara sosyal tesis yaratılması düşünülmüş, ancak zaman içerisinde avukatların rahatça giremeyeceği bir yere dönüşmüştü. 2003 yılında Ankara Barosu Başkanı olan Semih GÜNER benim bu özelliğimi iyi bildiği için bu tesisi işler bir tesis haline getirebilmek için tam yetkili olarak bana görev verdi.

Masasından masa örtüsüne, dekorasyonundan mutfağına ve aşçılarına kadar her şeyi sıfırdan yeniden yaratmaya çalıştım. Uzakdoğu, İtalyan ve Türk damak zevkini yine füzyon mutfağı çevresinde birleştirerek yeni bir mutfak yarattım. Tamamı bana ait olan 15-20 yemekten oluşan bir mönü hazırladım. Türkiye’de olmayan daha doğrusu başka yerlerde de olmayan ve benim yarattığım sos ve yeni yemekler ile burasını Ankara Barosu avukatlarının hizmetine açtım. Yurt dışına gidemeyen avukat arkadaşlarımın ayağına yurt dışı mutfaklarını getirdim. Avukat

meslektaşlarım, gölün kıyısında 7 çeşit İtalyan makarnası ile kırmızı şarap içmeye alıştılar. Çok yoğun çabalarım sonucu günde 10 YTL ciro yapan restoran bazı günlerde 5000-6000 YTL ciro yapan ve Gölbaşının en iyi ciro yapan restoranı haline geldi. Kişisel yapım nedeniyle üzerime aldığım bir işi hiçbir zaman savsaklamadan ve özverili olarak yoğun çaba ile yaptığım için her gece 02.00’lere kadar çalışmalarım sonucu bünyem dayanamadığından olacak kalbim tekledi. Kalbimin teklemesinde kanımca kalbimi topluma açmamın (şair olarak) da bir nebze katkısı olmuştur kanısındayım.

Kendime ait ellinin üzerinde ve tamamı benim yarattığım özel yemeklerim mevcuttur. Bu yemekleri benim dışımda hiçbir yerde yemeniz mümkün değildir. Çünkü dünya ile tanıştırılmamışlardır. Ancak Bir kısmı Ankara Barosunun Gölbaşı tesisinde avukatların hizmetine sunulmuştu. Yaşamım izin verirse ve zamanım olursa en büyük isteğim Türkiye’nin en büyük deniz mahsulü restoranını açmak ve şekillendirmek olacaktır.

Yemek geniş anlamı ile hiçbir zaman karın doyurmak olarak algılanmamalıdır. Belki temelinde karın doyurmak vardır ama asıl amaç damağa deyen ve insana haz veren lezzetin bulunmasıdır. Bazen evde tek başıma bile yemek yerken biraz sonra bozulacağını bildiğim halde salataları süsleyerek yemeyi tercih ederim. Sizin yarattığınız bir yemeğin bir başkası tarafından enteresan bulunması, beğenilmesi ve hatta ilgilenilerek nasıl yapıldığının sorulması bir gurme ve yaratıcı aşçı olan birisinin tüm yorgunluklarını giderir.

Yaratıcı aşçılık sadece en iyi ve seçkin malzemeleri alarak yemek yapmak değildir. Bazen evde kalan elinize gelen birkaç parça malzeme ile de güzel şeyleri yaratmaktır.

Bu platformda hitap ettiğiniz topluluk da çok önemlidir. Resimle hiç ilgisi olmayan bir kişi için bir Picasso tablosu hiçbir şey ifade etmez. Ama o kişi için bir gazetenin hafta sonu ilavesindeki adı duyulmamış bir bayan manken veya sanatçının yarı çıplak resmi dakikalarca oyalanmasına ve hatta altındaki Türk erkeklerinin ne kadar güçlü olduğu ve Brigdet’in tatil için geldiği Antalya’dan çok mutlu döndüğü yazılarını okuyarak kendisine bir Türk erkeği olarak pay çıkartmasına neden olabilir.

Yani insanın insana yönelik çabaları anlayan insanlar için gerçekten haz vericidir. Maalesef günümüzün geçim şartları ve yaşam mücadelesi insanları bazı zevklerden uzak kılmaktadır. Sadece geçim için çalışan ve işini kaybetmekten korkan makine insanlar zamanı gelmektedir zannedersem. Ancak bu konu sadece maddi güç ile çözümlenememektedir. Bu bana göre ayrıca bir kültür meselesidir.

Kültür Eğitim demek değildir. Bir veya birkaç Fakülte bitirilmiş olması insanın kültürlü olması neticesini doğurmamaktadır. Kültür, kişinin özel becerileri ve arzuları ile alınan, önce yakın çevresi olan ailesi, daha sonra mahallesi ve aile efradı, daha sonra bulunduğu şehir ve nihayetinde bulunduğu ülke bu sorunun halledilmesinde başlıca etkenlerdir.